Cihat meselesi

Sizin…
Yani AKP’nin cihat anlayışını eninde sonunda sokacağız bir tarafınıza…
Müslümanlıkta…
Gerçek Islamada…
Yalan var mıdır, zina, hırsızlık var mıdır?
El neden kesiyordu, recm cezası neden veriliyordu?

Cihat neydi ve kaç tür cihat vardır kardeş?
Cihat’ın büyüğü neydi, küçüğü neydi?
Büyüğü…
İnsanoğlunun nefsine karşı sürdürdüğü mücadele değil miydi?
Nefs…
Hırs kardeş, kör bir inat, kalleşlik…
Tevazu, alçak gönüllü olmanın İslam da yeri nedir?

Peygamber Efendimizin Hırka-ı Şerifini kendi gözlerinle gördün mü hiç?
Ne bir gösteriş ne bir ihtişam, “basit” bir “insanın” hırkası, tevazu kardeş, alçak gönüllülük…
AK – Sarayları fotoğraflardan, televizyondan görmüşünüzdür…
Bu mudur alacak gönüllük, bu mudur tevazu…
Bu mudur cihadın büyüğü, insanın nefsini yenmesi, söyle bu mudur?
Yüce Türk milletini “temsil” ediyormuş, özrü kabahatinden büyük…
Yüce Peygamber Efendimiz cihan dini Müslümanlığı temsil ediyordu…
Atatürk ve arkadaşları, parasızlıktan, tekrar parasızlıktan, imkânsızlıklardan dolayı bir frakı nöbetleşe giyerek yabancı temsilciler karşına çıkarak yüce Türk milletini temsil ediyorlardı.

Hatırla Ankara’da eski istasyon garını, ilk TBMM’ni…
Hatırla ve yok utanmakla kalma, yerin yedi kat dibine bat.

Ne cihadı kardeşim?
Bunların dini – imanı para, yenilmişler nefislerine…
Hırs bürümüş gözlerini…
Kaybetmişler cihadın büyüğünü, yenilmişler güce, iktidar hırsına…
Bunlar hangi cihat’ı öğretebilir evladına!